23 Eylül 2007 Pazar

6-7 boşalmadan sonra peniste ağrı

Kısa süre içinde, birçok kez cinsel ilişki kurulduğu zaman, özellikle bu ilişki cinsel organların birbirine sürtünmesi şeklindeyse, peniste sürtünmeye bağlı sorunların ortaya çıkması çok doğaldır. Cinsel organların birbirine sürtündüğü ortamın kayganlığı azaldıkça, penisin daha fazla tahriş olması da beklenebilir. Bunu ağrı veya uyuşma şeklinde hissedebilirsiniz. Her boşalmadan sonra, penisin yeniden uyarılabilir ve sertleşebilir hale gelmesi bir zaman alır. Birbirini izleyen boşalmalarda,bu süre giderek uzayacaktır. 6-7 boşalmadan sonra sertleşme olmaması, yanıtsız dönemin artık çok uzamasına bağlı, tamamen normal bir durumdur.

Acı nedeniyle tam cinsel birleşme olmaması

Kadınlar ilk cinsel birleşmede, kızlık zarının ortadan kalkması sırasında hafif bir acı duyabilirler. İlk birleşmeyi izleyen ilk bir hafta içinde de, taze yara nedeniyle hafif bir acı ve az miktarda kanama olabilir. Bu sorunlar kısa zamanda kendiliğinden düzelecek ve cinsel birleşme mümkün ve keyifli hale gelecektir. Ancak bunların sürekli olması, farklı bir sorun olduğunu düşündürür. Cinsel birleşmeye izin vermeyen vajinismus veya ağrılı cinsel birleşme dediğimiz cinsel işlev bozuklukları söz konusu olabilir. Sevişme sırasında kadının yeterince uyarılmaması veya birleşmeye ilişkin korkuları nedeniyle, cinsel organlarının ıslanmaması da cinsel birleşmenin acılı olmasına yol açabilir.

Adet döneminde cinsel ilişki

Adet döneminde cinsel ilişki kurulmasında, her iki eş de istiyorsa, temizlik kurallarına dikkat edilmesi koşuluyla, sakınca yoktur. İlişki öncesinde her iki eşin de iyice temizlenmesi çok önemlidir, çünkü kan çeşitli mikroplar için iyi bir besi yeridir. Kadının adet halindeyken, hamile kalma olasılığı çok düşüktür.

Adet gecikmesi ve akıntı

Cinsel ilişkisi olsun olmasın, her kadın adet döngüsünde düzensizlik ya da cinsel organlarında akıntı olduğunda kadın hastalıkları uzmanına başvurmalıdır. Hiçbir cinsel ilişki, hormon düzensizliğine neden olmaz, dolayısıyla bu yakınmalarınızın cinsel yaşamınızla ilgisi yok.

Adet kanaması aksaklıkları

Her kadın adet döngüsünde düzensizlik ya da cinsel organlarında akıntı olduğunda kadın hastalıkları uzmanına başvurmalıdır.

Adet öncesinde gerginlik

Kadınların hormonları, aylık döngünün farklı dönemlerinde sürekli değişir. Bazı dönemlerde bir hormonun bazı dönemlerde de diğerinin düzeyi yükselir. Erişkin kadın bedeni, her ay gebeliğe hazırlanır, adet kanamasının başlamasıyla eski haline döner. Bu hormon değişiklikleri, kadınların psikolojik durumunu da etkileyebilmektedir. Birçok kadın adetten önceki günlerde, bir hafta ya da bir kaç gün, genel bir gerginlik, sinirlilik, kolay etkilenme, duygusal oynamalar gibi değişiklikler hisseder. Bazı kadınlarda, bu belirtiler daha şiddetli olabilir. Bu fizyolojik nedenlere bağlı, psikolojik bir tablo kabul edilebilir. Bu konuda bir psikiyatri uzmanına başvurarak, tedavi olanaklarını tartışabilirsiniz.

Ağda sonrası oluşan sivilceler

Ağda ile cinsel organlar bölgesindeki tüylerin alınması sırasında, tüy dipleri açılır ve mikrop kapmaları da kolaylaşır. Ağdayı izleyen günlerde bu bölgede oluşan sivilceler tüy diplerinde oluşan enfeksiyonlardır. Bunun için cinsel ilişkiniz olması gerekmez, ağda işlemi sırasında ya da sonradan cinsel organlara temas eden çamaşır veya su ile de mikrop alabilirsiniz. Sonradan oluşan enfeksiyonları, cinsel organlar bölgesini kaynamış su veya antiseptik solüsyonlarla temizleyerek azaltabilirsiniz. Ayrıca ağda yapılan koşulların da mikropsuz olması gerekir.

Ağız kokusu ve cinsellik

Cinsellik ile hem hoş hem de nahoş kokular arasında ilişkiler vardır. Cinsel ilişkinin yaşandığı ortamdaki nahoş kokular bile cinsel istek ve uyarılmayı etkileyebilir. Ağız kokusu da bedenimizin bütün kötü kokuları gibi, cinsel ilişkiyi olumsuz etkileyebilir. Ağız kokusu bedenimizdeki birçok sorundan kaynaklanabilir. Mide hastalıklarında, çeşitli metabolik hastalıklarda, diş çürüklerinde, ağız içine bağlantısı olan sinüzit gibi infeksiyonlarda ağız kokusu oluşabilir. Yiyeceklerin niteliği, ağız ve diş temizliğine özensizlik de ağız kokusuna neden olabilir. Diş doktoruna, Kulak Burun Boğaz uzmanına ve İç hastalıkları uzmanına başvurabilirsiniz.

Adetten sonra masturbasyon ve kanama

Adet kanamanız bittikten sonra, vajinanıza herhangi bir şey sokmaksızın masturbasyon yaptınız ve bunu izleyerek koyu renkli bir kanama olduysa, endişe etmenize neden yok. Kızlık zarı, vajinaya bir şey sokulmadan, yüzeysel olarak yapılan masturbasyon sırasında bozulamaz. Masturbasyon sırasındaki cinsel uyarılma ve orgazm, rahimdeki kasılmalar nedeniyle, rahim içinde adetten kalan kanın dışarı çıkmasına neden olmuştur. Zaten kanın koyu renk olması da eski olduğunu gösterir.

Adet gecikmesi ve gebelik

Cinsel yaşamı olan, korunmayan, genç ve sağlıklı kadınlarda, adet gecikmesi öncelikli olarak gebelik olasılığını düşündürür. Ancak elbette gebelik, adet gecikmelerinin yalnızca bir nedenidir. Gebelik kararını idrar veya kanda yapılan hormon testleri ile ve/ veya kadın hastalıkları uzmanı muayenesi ile vermek mümkündür. 15 günlük adet gecikmesi durumunda, vakit geçirmeden bir kadın hastalıkları uzmanına başvurmanız uygun olur.

AIDS bulaştı mı?

Korunmasız olarak cinsel ilişkide bulunduktan hemen sonra yapılan kan incelemelerinde HIV virüsü bulunmaması hastalığın bulaşmadığı anlamına gelmez. HIV virüsü için yapılan ELISA testinin, bulaşma olasılığından en az 3 ay sonra yapılması gerekir. Uygun zamanda yapılan ve bu konuda uzman bir doktor tarafından değerlendirilen testten sonra, kaygı duymanıza gerek yoktur. AIDS için "yıllar sonra çıkar" denen durum, kanda virüsün saptanması değil, bulaşmadan sonra hastalık belirtilerinin ortaya çıkışıdır. Hastalık belirtilerinden çok önce, kan testi ile bulaşmanın olup olmadığının anlaşılması mümkündür.

Akıntı

Kadın cinsel organı, vajina, hafif kaygan bir sıvı ile kaplıdır. Bu sıvı renksiz ve özel kokuludur. Cinsel uyarılma sırasında bu sıvıda artış olur ve dış cinsel organlar ıslanır. Akıntı, bundan tamamen farklıdır. Beyaz, sarımsı renkte ve genellikle kötü kokuludur. Burnumuzun içi de sıvı kaplıdır, ama nezle olduğumuz zaman akar. Aynı şekilde, vajinada da normal koşullarda akıntı olmaz. Her akıntı durumunda, vakit geçirmeden, bir kadın hastalıkları uzmanına başvurulması uygun olur.

Akraba evliliği

Kan akrabaları arasındaki evliliklerde, genlerde çekinik olarak taşınan ve normalde ortaya çıkmayan bazı kalıtımsal hastalıklar, hem anne hem de babadan aynı çekinik genin alınması sonucunda çocukta hastalığa neden olabilir. Ayrıntılı bilgi için, kadın hastalıkları veya genetik uzmanlarına danışabilirsiniz.

Akraba evliliği ve çocuklarda hastalık

Canlılar bir özellik için, baskın ve çekinik olmak üzere iki gen taşırlar. Örneğin, saç rengi için koyu renk geni baskın, sarı ise çekinik karakterdedir. Çocuklar, her özellik için anne ve babalarından birer gen alırlar. Her iki ebeveynden de baskın özellik taşıyan gen alırlarsa veya birinden baskın, birinden çekinik özellik taşıyana gen alırlarsa, çocukta baskın özellik görülür. Ancak, her iki ebeveynden de çekinik özellik taşıyan gen alan çocukta, çekinik özellik ortaya çıkar.Yani, anne ve babadan koyu saç geni veya birinden koyu birinden sarı saç geni alan çocuğun saçı koyu renk olacaktır. Hem annesinden, hem babasından sarı saç geni alan çocuk ise sarı saçlı olacaktır.

Bazı kalıtımsal hastalıklar, çekinik genlerle taşınır. Bu nedenle bu geni taşıyan insanlarda hastalık ortaya çıkmayabilir. Ama kan akrabaları arasındaki evliliklerde, hem annede hem babada aynı hastalığı taşıyan çekinik gen bulunabilir. Onların çocukları, her iki ebeveynden aynı hastalığı taşıyan iki çekinik gen alabilir ve o çocukta hastalık ortaya çıkabilir. Kan akrabaları arasındaki evliliklerde, daha fazla sakatlık görülmesinin nedeni bu genetik geçiş nedeniyledir.

Bu konuda daha ayrıntılı bilgi edinmek için, bir kadın hastalıkları uzmanına, bir aile hekimine veya bir genetik uzmanına başvurabilirsiniz.

Anal bölgenin duyarlılığı

Bedenimizde kişiden kişiye değişiklik gösterebilen, cinsel açıdan duyarlı çeşitli bölgeler vardır. Herkesin, her kadın ve her erkeğin cinsel organları en duyarlı bölgesidir. Kadınlarda da erkeklerde de sıklıkla, meme başları, cinsel organlara yakın olan bacak içleri, anal bölge de cinsel açıdan duyarlıdır. Kişisel değişikliklerle, kulak, sırt, bacak, boyun gibi herhangi bir beden bölümü de cinsel açıdan özel olarak duyarlı olabilir. Bedenin cinsel açıdan en duyarlı bölgelerinin herkese uygulanabilir bir haritası yoktur. Herkes cinselliği öğrenirken, kendi bedenini keşfetmelidir. Herhangi bir bölgenin daha duyarlı olmasının özel anlamları da yoktur. Anal bölgenin uyarılması, hem kadınlar hem erkekler için haz kaynağı olabilir. Bu konudaki kaygılar, cinselliğe ilişkin yanlış düşüncelerden, önyargılardan kaynaklanmaktadır.

Anal cinsel ilişki

Bildiğiniz gibi makat ya da anüs, bağırsakların dışarı açıldığı yerdir. Bağırsaklarda bulundukları yerde herhangi bir hastalığa neden olmayan, hatta gerekli olan bir takım mikroplar bulunur. Ancak bunlar herhangi bir yolla üreme veya idrar yollarına taşınırsa, hastalık etkeni olur ve çeşitli enfeksiyonlar oluşur. Dolayısıyla anal yolla cinsel ilişki kurulacaksa, temizlik kurallarına çok dikkat etmek gerekir. Bu anatomik yakınlık nedeniyle, özellikle kadınların tuvalet temizliği sırasında özen göstermeleri, arkadan öne doğru değil, önden arkaya doğru temizlenmeleri gereklidir. Çünkü, arkadan öne doğru yapılan temizlik sırasında, makatta bulunan mikropların, vajina ve/veya üretraya taşınması mümkündür. Anüsün dışkı çıkışı sırasında açılıp, sonra kapanma özelliğini sağlayan bir sifinkteri (esneme özelliği olan kaslar) vardır. Bu sifinkter, anal yolla kurulan cinsel ilişkiler sırasında genellikle zarar görmez, yani esneklik özelliğini kolayca yitirmez. Ancak, uzun süre, sık veya zorlayıcı girişler sonucunda, bazen anal sifinkter esnekliğini yitirebilir ve bu durumda dışkı kontrolu bozulabilir.

Aynı gecede ikinci cinsel ilişki

Erkeklerde boşaldıktan sonra, cinsel açıdan uyarılamadıkları yanıtsız bir dönem vardır. Bu yanıtsız dönemin süresi kişiye göre çok değişken olabilir, dakikalar, saatler ya da günler sürebilir. Erkeğin yaşı ilerledikçe, yanıtsız dönem de uzar. Erkeğin cinsel ilişkide boşaldıktan sonra, yorgunluk hissetmesi ve yeniden cinsel etkinlik için zamana gerek duyması, hormon eksikliği ya da hastalık değil, fizyolojik bir durumdur. Peşpeşe cinsel ilişkide bulunmak yerine, boşalmanızı denetleyerek, sevişme sürenizi uzatmanız mümkündür.

Belsoğukluğu tedavisi

Belsoğukluğu yakınmalarınız olduğunu düşünüyorsanız hemen bir doktora başvurmalısınız. Üroloji, kadın hastalıkları, deri ve zührevi hastalıklar, infeksiyon veya aile hekimliği uzmanları ya da bulunduğunuz yerdeki her pratisyen hekim sizi tedavi edecektir.

Bir testisin alınmasından sonra tüy ve sertleşme azlığı

Ergenlik döneminde bir testisin alınmasını takiben, erkek tipi tüylenmede azalma olması, hormon eksikliğine bağlı olabilir. Bedensel nedenlere bağlı sertleşme bozuklukları genellikle her durumda aynı şekilde ortaya çıkar. Bir durumda sertleşme varken bir diğerinde olmaması, bize psikolojik nedenlerin varlığını düşündürür. Ancak her sertleşme bozukluğunda, bedensel ve psikolojik nedenlerin farklı oranlarda ama bir arada etkili olabileceği de unutulmamalıdır. Bir testisin yokluğu, hormon eksikliğine neden oluyorsa, bedensel bir neden olabileceği gibi, psikolojik neden de oluşturabilir. Öncelikle bir endokrinoloji veya üroloji uzmanına başvurarak, hormon düzeyinizi saptamalı ve bunun yakınmalarınızı yaratıp yaratmayacağını öğrenmelisiniz.

Boşalma sonrası yorgunluk

Cinsel uyarılma sırasında tüm bedende bir takım değişiklikler oluşur. Kan dolaşımı, kalp atımı, solunum hızlanır. Cinsel organlar bölgesine kan dolar. Masturbasyon ve özellikle cinsel ilişki sırasında, bedensel hareketlerle de efor harcanır. Bunlar doğal, zararsız ve geçici olaylardır. Cinsel etkinliğin erkelerde boşalma, kadınlarda orgazm ile sonlanmasından sonra, bedensel işlevler kadınlarda daha yavaş olarak her iki cinste de eski haline döner. Bu çözülme döneminde, yorgunluk hissi, bacaklarda titreme, sık nefes alma, çarpıntı hissedilebilir. Bunlar da normal, zararsız,geçici durumlardır. Peşpeşe, çok kısa aralıklarla masturbasyon yapan ergenlerde, bu belirtiler daha belirgin olabilir, daha uzun sürebilir. Penisin kuru elle, uzun süre uyarılması sonucu, nazik ve duyarlı olan penis derisi tahriş olabilir. Bu da kaşıntı, yanma, kızarma gibi yakınmalara yol açabilir. Bunlar tehlikeli değildir, yalnızca can yakabilir, geçicidir.

Canlı sperm sayısı düşüklüğü

Üreme yeteneği için, erkek menisi içinde bulunan erkek üreme hücrelerinin, spermlerin belli sayıda ve hareketlilikte olmaları gerekir. Bunların yapılan spermiyogram incelemesi sonunda değerlendirilmesi bir üroloji uzmanı tarafından yapılmalıdır. Başvuracağınız üroloji uzmanı, üreme açısından durumunuzu değerlendirecek, gerekiyorsa ilaçla veya başka tekniklerle tedavi önerecek, tedavi ile düzelmeyecek bir durum söz konusu ise çocuk sahibi olabileceğiniz başka yöntemler hakkında da sizi bilgilendirecektir.

Cinsel birleşme öncesinde sertleşmenin kaybolması

Cinsel birleşme öncesinde sertleşmenin kaybolmasının
bedensel ve psikolojik nedenleri olabilir. Ancak herhangi bir durumda sertleşme oluyorsa, sorunun psikolojik kaynaklı olduğunu düşünebiliriz. Sevişme sırasında penisin önce sertleşip, cinsel birleşme girişimi ile kaybolması da böyle bir durumdur. Bir cinsel tedavi uzmanına başvurmalısınız.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar

Cinsel ilişki yoluyla bulaşan birçok hastalık var; AIDS, B ve C tipi hepatit, bel soğukluğu, frengi, cinsel organlar bölgesinin siğil ve uçukları, çeşitli mantar enfeksiyonları gibi. Bunların hepsi, cinsel etkinlik sırasında, vücut sıvıları yoluyla bulaşır. Bel soğukluğu gibi bazıları hemen belirti verir ve uygun tedavi ile kısa sürede düzelir. AIDS ve hepatit gibi bazıları, uzun süre sonra ortaya çıkar ve kalıcı zarar oluşturur. Her iki tarafın da tek cinsel eşi olan birliktelikler dışındaki her cinsel etkinlik, hastalık bulaşması bakımından risk taşır. Cinsel etkinlik sırasında prezervatif ile korunmak gerekir.

Dört aylık evliye kesin gebelik sağlayan yol

Genç, sağlıklı, cinsel yaşamlarının başında bulunan çiftlerin bu kadar kısa zamanda, gebelik için özel bir çabaya girmelerinin gereksiz, hatta sakıncalı olduğunu düşünüyorum. Birlikte cinselliğin çeşitli hazlarını keşfetmeyi öğrenmeye çalışırlarken, çocuk kendiliğinden olacaktır. Kadın hastalıkları uzmanları, herhangi bir doğum kontrol yöntemi kullanmayan, düzenli cinsel ilişkileri olan çiftlerde, 6 ay-1 sene gibi bir süre geçmeden, çocuk sahibi olup olamayacaklarının saptanması için incelemelere bile başlamaz. Ayrıca gebelik için özel çaba harcamak, cinsel ilişkileri yumurtlama zamanına denk getirmeye çalışmak, hem cinsellikten alacağınız hazları azaltacak, hem de kendi kendinize yapabileceğiniz hatalı zamanlamalar nedeniyle oluşabilecek gebelikleri de engelleyebilecektir. Şu anda size yalnızca sık sık cinsel birleşmede bulunmanız önerilebilir. Bir yılın sonunda gebelik oluşmazsa, bir kadın hastalıkları uzmanından yardım isteyebilirsiniz.

Erkek cinsel organları

Erkek cinsel organları, testisler (erbezleri), bunların üzerini saran skrotum denilen deri, penis, sperm boşaltım yolları ve bu yollara açılan semen kesesi ile prostat bezlerinden oluşur. Testisler yani erbezleri, skrotum denilen torba şeklinde bir deri içinde, penisin iki yanında bulunurlar. Büyüklük ve biçimleri farklı olabilir, bir taraftaki daha aşağıda ya da daha büyük olabilir. Testisler, erkeklik hormonlarının ve spermlerin yani erkek üreme hücrelerinin yapıldığı yerdir. Çocuklarda torbalardan biri boş ise yani testislerin biri torbaya inmemişse, bir üroloji uzmanına danışılmalıdır. Erişkinler, testis ve torbalarının büyüklüğünde değişiklik olursa bir üroloji uzmanına başvurmalıdır. Özellikle genç erişkinlerde, cinsel ilişki veya masturbasyon yoluyla meni düzenli olarak boşalmıyorsa testislerde gerginlik ve ağrılar olabilir. Boşalmanın sağlanmasıyla geçer. Penis baş, gövde ve taban bölümlerinden oluşan kemiksiz bir organdır. Dışını çevreleyen deri, ince, duyarlı ve esnektir. Bu gevşek deri dokusuyla kaplı penisin büyük kısmı kan damarları şebekesi ve süngerimsi bir dokudan oluşur. Cinsel uyarılma sırasında, penise kan dolar, süngersi dokular şişer ve penis kalınlaşır, uzar, sertleşir. Penisin içinde, ortada üretra dediğimiz, hem üreme hem idrar yollarının dışarı açılmasını sağlayan bir kanal vardır. Bu kanal penis başında ufak bir delikle dışarı açılır. Penis yaklaşık 10 cm. boyundadır, ama ırk ve beden yapısına göre çok farklı boy ve kalınlıkta olabilir. Penisin ebadının cinsel işlevsellik ya da cinsel haz ile bir ilişkisi yoktur. Bazı penisler bir yana doğru eğri olabilirler. İdrar ya da meni boşalımında sorun yaratıyorsa bir üroloji uzmanına danışılmalıdır.

Erken boşalma tedavisi

Erken boşalmanın cinsel tedavisi ortalama 3 ay sürer. Bu süre içerisinde, başlangıçta daha sık olmak üzere, ortalama 6-8 terapi oturumu yapılır. Genellikle, başlangıçta 1-2 haftada bir, sonraları 3-4 haftada bir görüşme uygun olur. Bu ortalama değerler, vakanın durumuna göre değişiklik gösterebilir, azalabilir de, artabilir de. Cinsellikle veya ilişkiyle ilgili başka sorunlar da varsa, tedavi süresi de oturum sayısı da daha fazla olabilir. Başvurabileceğiniz resmi ve özel cinsel tedavi merkezlerini aravizyon.com'da 'Cinsel Sağlık Kuruluşları' bölümünde bulabilirsiniz.

"G" noktası

Vajinanın yalnızca dışa yakın olan üçte birlik bölümünde sinir uçları vardır, içteki üçte ikilik bölümü ise duyarsızdır. Vajinanın duyarlılığı konusunda birçok araştırma yapılmıştır ve yapılmaktadır. Bunlardan bazıları bilimsel çevrelerden çok, medya sayesinde halk arasında konuşulur olmuştur. Geçmişte bazı araştırıcılar, vajinanın dışa yakın üçte birlik duyarlı bölümünde, daha da duyarlı bir bölge bulunduğunu ileri sürmüş ve buna "G" noktası adını vermişlerdir. Bu konu, bilimsel çevrelerde fazla önemsenmemiş ve görüş birliği de sağlanamamıştır. Vajinanın dışa yakın üçte birlik bölümü zaten duyarlıdır, bu bölgenin noktasal uyarılardan çok yaygın, ritmik uyarılara yanıt verdiği bilinmektedir. Dolayısıyla, ayrıca duyarlı bir noktanın olup olmaması da, işlevsel açıdan çok önemli değildir.

Hamilelikte cinsel yaşam

Gebelik sırasında bedenimizde, hormonlarımızda birtakım değişiklikler olmaktadır. İlk aylarda bulantıların, son aylarda hareket zorluklarının da etkisiyle, kadınların cinsel isteğinde geçici azalmalar görülebilir. Ama sorunsuz bir gebelik, bir hastalık değildir, doğal bir durumdur. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı herhangi bir sorun nedeniyle cinsel birleşmeyi yasaklamadığı sürece, son aya kadar cinsel ilişki devam edebilir. Cinsel birleşme, bebeğe herhangi bir zarar vermez. Gebeliğin son aylarında, kadının bedeninde oluşan değişiklikler, bazı pozisyonlarda cinsel ilişkiyi zorlaştırabilir. Ama gebelik, sevişmeye engel bir durum değildir.

İlk gece korkusu

Cinsellik konuşulmayan bir konu olduğundan, bu konuda eğitim verilmediğinden, birçok insan ilk cinsel birleşmeden korkar. Cinsellik, cinsel ilişki, kızlık zarı konusunda bilgilenmek, bu korkuları azaltabilir. Bir cinsel danışmanla yapacağınız görüşme, aydınlatıcı ve rahatlatıcı olabilir. İnsanlar arası ilişkilerde cinsellik adım adım gelişmesi gereken bir süreçtir. Bunu bir merdivene benzetirsek, son basamakta cinsel birleşme yer alır. Oysa bir çok insan cinselliğe ilk adımı cinsel birleşme ile atar. İlk cinsel birleşmenin korkulan bir olay olmasında bilgisizlik kadar bu durumun da rolü vardır.

İlk geceden sonra devam eden kızlık zarı kanamaları

Kızlık zarı vajinanın girişini çevreleyen, üzerinde kılcal damarlar ve ortasında değişik biçimlerde delik bulunan bir doku parçasıdır. İlk cinsel birleşme sırasında, ortada bulunan delikten daha geniş olan penis vajinaya girdiğinde, kızlık zarı vajina duvarlarına doğru çekilir, bu sırada üzerindeki kılcal damarların çatlamasına bağlı olarak az bir miktar kanama olur. Zarın esnek olduğu ve kılcal damarlar yırtılmadan, kenarlara çekilebildiği durumlarda, hiç kanama olmayabilir. İlk cinsel birleşmede kanama olduysa, bunu izleyen 1 hafta içinde kendiliğinden veya cinsel birleşmeler sırasında hafif kanamalar devam edebilir. Daha seyrek olarak da, ilk cinsel birleşme sırasında kızlık zarının bir bölümü sağlam kalıp, sonraki birleşmeler sırasında yeni damar çatlamalarına bağlı kanama da görülebilir.

Kızlık zarı

Kadın cinsel organlarının dışarı açıldığı vajinanın girişinden 1-3 cm. kadar içeride, himen ya da kızlık zarı denilen, ince, esnek, ortasında bir delik bulunan bir doku parçası yer alır. Kızlık zarının görevi, ilk adet kanamasına kadar, kadının iç cinsel organlarını mikroplardan korumaktır. İlk adet kanamasından sonra herhangi bir işlevi yoktur. Bu zarın esnekliği ve ortasındaki deliğin biçim ve büyüklüğü kişiden kişiye değişiklik gösterir. Genellikle soğan zarı inceliğinde olan bu zarın üzerinde, burnumuzun içinde de olduğu gibi kılcal damarlar vardır. Vajinaya herhangi bir cisim girmeden, ip atlamak, bisiklete binmek, cinsel organlar bölgesine dıştan temaslar, kaşıma vs. ile kızlık zarında bir değişiklik oluşmaz. İlk cinsel birleşmede, zarın ortasındaki delikten daha büyük olan penis, vajinaya girdiğinde, bu zar kenarlara çekilir ve üzerindeki kılcal damarlar çatlar. Bunun sonucunda genellikle birkaç damla kan gelir. Esnekliği fazla olan zarlar, damar çatlaması olmadan vajina duvarlarına kadar çekilebildiği için kanama olmayabilir. Bu sırada hiçbir acı duyulmayabilir veya parmağımızı bıçakla kestiğimiz zaman duyduğumuz acıdan daha az bir acı duyulabilir.

Penis boyu takıntısı

Özellikle genç erkeklerin en yaygın takıntısı penislerinin boyu ile ilgili. Penis, gevşek haldeyken ortalama 5-9 cm. sertleşmiş haldeyken 10-18 cm. boyunda olan bir organdır. Dolayısıyla tüm kaygılarınızın aksine, 16 cm. boyundaki penisiniz, ortalamaların üst sınırına yakın gözüküyor. Ancak, hem erkeklerin hem de kadınların alabilecekleri cinsel haz açısından da, erkeğin cinsel işlevi açısından da penis boyunun hiçbir önemi olmadığını bir kez daha vurgulamalıyım. Çocukluğunuzda kadınlar arasında duyduğunuz,"pipisi büyüdü mü" konuşması, büyük bir olasılıkla penisinizin boyunu değil, ergenlik dönemine girip ,gece boşalmalarınızın, yani meni gelişinin başlayıp başlamadığını soran bir konuşma olabilir, hatta siz tamamen yanlış duymuş ya da yanlış yorumlamış da olabilirsiniz. Ayrıca bu konuşmadaki kadınların, penisler ve boyları konusunda çok deneyimli veya yetkin olduklarını düşünmek için hiçbir nedenimiz yok. Kız arkadaşınızın önceki deneyimleri için endişelenmenize de gerek yok, çünkü bütün erkekler diğerlerinin penisinin kendisininkinden daha büyük ya da daha iyi olduğuna inanır. Kadınların ise büyük penis gibi bir takıntısı yoktur, erkek arkadaşlarından beklentileri çok başkadır

Reçetesiz viagra

Sildenafil sitrat (en çok bilinen adıyla Viagra), enzimler üzerindeki etkisiyle bazı sertleşme bozukluklarının tedavisinde kullanılan bir ilaçtır. Her sertleşme bozukluğunda etkili değildir. Afrodizyak etkisi yoktur, ancak cinsel istek ve cinsel uyarılmanın varlığında, penisin sertleşmesini sağlar. Özellikle bileşiminde nitrat bulunan ilaçlarla etkileşimi ve yan etkileri nedeniyle, doktor kontrolunda kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle Viagra reçeteyle satılır ve Sağlık Bakanlığı bu reçeteyi yazma yetkisini yalnızca üroloji, psikiyatri, iç hastalıkları, kardiyoloji ve endokrinoloji uzmanlarına vermiştir.

Yeni evlilerde cinsel doyum

Cinsel yaşamın başlangıcında kadın da erkek de bir takım güçlükler yaşayabilir. Evlilik öncesinde düzenli bir cinsel yaşamı olmayan erkek, boşalmasını erteleyebilmeyi öğrenmemiş olabilir. Kadın ve erkeklerin cinsel yanıtlarında fizyolojik bir takım farklılıklar söz konusudur. Bunları bilmemek, kadının da erkeğin de olanaksız beklentiler geliştirip, yok yere kaygılanmasına neden olabilir. Kadınların cinsel deneyimleri arttıkça, cinsel açıdan uyarılmaları ve orgazm olmaları kolaylaşıp hızlanır. Kadınların da, erkeklerin de cinsel yaşamın başlangıcında zorlukları olabileceği gibi, iki kişinin uyumlu bir beraberlik kurması da zaman alabilir. Bu yaşamın diğer alanlarında olduğu gibi, cinsel yaşam için de geçerlidir...

Vajinaya girer girmez boşalma

Erken boşalmanın tanımı ve tanısı hakkında çeşitli tartışmalar olmuştur. Vajinaya girişten itibaren geçen süreye, kadının orgazm olup olmamasına göre çeşitli ölçütler önerilmiştir. Ancak günümüzde, erkeğin istediğinden önce ve denetimsiz boşalması, erken boşalma tanısı için en geçerli ölçüt kabul edilmektedir. Süre açısından baktığımızda, vajinaya girişten sonraki ilk 4 dakika içindeki boşalmalar erken boşalma kabul edilirken, 4 dakikadan uzun süreler, erkek boşalma refleksi üzerinde denetimi olmadığını düşünüyorsa, erken boşalma kabul edilmektedir. Bu durumda, vajinaya girer girmez boşalma, erken boşalmadır. Ama boşalma denetimi olan bir erkek de, vajinaya girer girmez boşalmak isteyebilir, erteleyebilirken boşalıyorsa sorun yoktur.

Erken boşalmanın çaresi bulundu

İktidarsızlığa Viagra ile son verilmesinin ardından, erkeklerin bir diğer kabusu olan erken boşalmaya da çare bulunuyor.

Şimdiye dek yüzde 100 tedavisi olmayan ve çiftlerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyen erken boşalma sorunu yeni geliştirilen ilaç sayesinde son bulacak.

ABD’de denemeleri başarıyla sürdürülen, Amerikan Üroloji Vakfı’nın yıllık genel kurulunda tanıtılan “Dapoxetin” adlı ilaç, Johnson and Johnson firmasına ait Orth-McNeil laboratuvarlarında geliştirildi. Dapoxetin’in klinik etkilerini inceleyen bilim adamlarından Minnesota Üniversitesi üroloğu Dr. Jon Pryor, şimdiye dek yüzde 100 tedavisi olmayan ve çiftlerin cinsel yaşamını olumsuz etkileyen erken boşalma sorununa bu ilacın sonunda çare olabileceğini kaydetti.

SÜREYİ 3-4 KAT ARTIRDI
Deneyler sırasında, erken boşalma sorunu olan, yaşları 18 ile 77 arasında değişen 2614 erkekten bir gruba 12 hafta boyunca 30 miligram, başka bir gruba 60 miligram Dapoxetin verildi. Bir grup erkek de plasebo aldı. Araştırma sonucunda, ilacın boşalmaya kadar olan süreyi 3-4 kat artırdığı belirlendi.

FDA İNCELEMEYE ALDI
Bu arada, ABD İlaç ve Gıda İdaresi’nin (FDA) de ilacın onayı için gerekli incelemelerini sürdürdüğü belirtildi. Bilimadamlarına göre, erkeklerin yüzde 27 ila yüzde 34’ü, cinsel eylemin ikinci dakikasında boşalmaya neden olan erken boşalma sıkıntısı çekiyor.

Evlenmeden Önce Gerekli Olabilecek Cinsel Bilgiler

Evlenmeyi planlayan çiftlerin cinsellikle, cinsel yolla geçen hastalıklarla ilgili ve genetik hastalıklar açısından bir danışma almaları hem aile planlaması hem de sağlıklı bir nesil oluşturulması için çok önemlidir. Böyle bir danışmada genel olarak cinsel organların anatomisi ve fonksiyonları hakkında bilgi alırken, üreme sağlığı ve fizyolojisi hakkında da bilgi sahibi olabilirler. Özellikle evlenecek kadının ilk kez bir cinsel tecrübesi olacaksa, evlenmeden önce yapılan bir jinekolojik muayene, olabilecek olumsuzlukları önceden tespitte yararlı olup, gerekli önlemlerin alınmasını mümkün kılar.

Bu muayene ile örneğin kızlık zarının ve vagenin yapısal özelliği nedeni ile ilişkiyi imkansızlaştırması, yada zor olması yada fazlaca kanamaya yol açacak olması hatta bazen vagene kadar yırtık oluşması olasılığı önceden tespit edilebilir varsa bir enfeksiyon tedavi edilebilir.

Bazen kızlık zarı tamamen kapalı, vagen hiç teşekkül etmemiş olabilir. Bunlar anatomik engellerdir. Bunun yanı sıra psikolojik engeller de vardır. Vaginusmus adı verilen sebebi daha çok şuuraltı sebeplere bağlı olan, cinselliği çağrıştıran her şeyde, vagen etrafındaki kasların aşırı kasılması ile birlikte bacaklarını da kasmasıyla cinsel teması imkansız hale getiren bir durumdur. Tedavisi hastayı bilgilendirme ile başlar, yapısal bir problem veya ağrıya neden olacak faktörler varsa giderilir sorun hala devam ediyorsa psikolojik tedavi önerilir. Eşlerden herhangi biri ilişkide ağrı duyuyorsa problem var demektir.

Erkeklerde de en sık karşılaşılabilen sorun sertleşme olmamasıdır. Yine altında yatan çoğunlukla psikolojik nedenlerdir. Özellikle ilk evlilikteki ilişkide bu konunun takip edildiğinin bilinmesi olumsuz etkileyebilir. Her iki eşinde bulundukları yer bakımından gizlilik güvenliği olması , sorunu önemli ölçüde çözer. Ancak diyabet ve bazı sinir sistemi ile ilgili rahatsızlıklar da bunlara neden olabilir. Bu sorun devam ettiğinde mutlaka öncelikle bir üroloji uzmanına başvurulmalıdır.

Bu konuların çiftler tarafından bilinmesi, ilk cinsel beraberlikle ilgili endişe ve korkuların giderilmesine katkı sağlar. Ayrıca karşılaşılan sorunlarda ne gibi tedbirler alabilecekleri veya neler yapabileceklerini öğrenmiş olurlar.

Cinsel yaşama başlarken en çok endişe duyulan konulardan biri istenmeyen gebelik oluşması olabileceği gibi, gebelik olmayacağı endişesi de olabilir. Bu nedenle en doğrusu bir jinekolog doktor muayenesini takiben önerilen bir yöntemle istenmeyen gebelikler için önlem alınmasıdır. Özellikle ileri yaş evliliklerde, belki de gebe kalabilmek bakımdan güçlükler olabilir. Bu nedenle eğer ilerde çocuk planlanıyorsa geç kalmamak için bir kadın-doğum uzmanına danışarak ne kadar bir erteleme yapabileceklerini öğrenmelidirler. Çocuk istediklerinde bazen geç olabilir. Kısırlık araştırmalarında yapılan bazı testlerin erken dönemde yapılması gerekebilir.

Erkekte belirgin olmamakla birlikte kadında belirgin bir şekilde otuz yaş üzeri yumurtalık sayısı ve kalitesi önemli ölçüde azalmakta bu da bir ay içindeki gebe kalabilirlik oranı olan %20 nin azalmasına yol açmaktadır.

GEBELİKTEN KORUNMA YÖNTEMLERİ

Üreme sağlığı hizmetlerinin insan hakları kapsamında düşünülmesi ve sunulması gerekmektedir. Kadın ve erkek üreme konusunda bilgilendirilmeli,üvenli, maddi külfet getirmeyen, çiftlerin sağlıklarını tehlikeye sokmayan yöntemler tercih edilmelidir. Aile planlaması yöntemleri doğal yöntemler (geleneksel yöntemler) ve modern yöntemler olarak iki grupta toplanabilir.

Doğal yöntemlerin kullanılması için çiftlerin her ikisinin de bu konuda gönüllü ve uyumlu olması, gebe kalma ihtimalinin olduğu günlerde ilişkide bulunmamaları, kadının adetlerinin düzenli olması gerekmektedir.

Doğal aile planlaması yöntemleri:

1.Takvim yöntemi
2.Geri çekme yöntemi
3.Vajinal yıkama

1.Takvim yöntemi: Adetleri düzenli olan kadınların gebe kalacakları ve kalamayacakları günleri hesaplayarak matematiksel formüle dayanan geleneksel bir yöntemdir. Ancak, stres ve hastalık gibi adet döneminin uzunluğunu etkileyen durumlardan dolayı güvenli bir yöntem değildir. Ayrıca genç yaşlarda, menopoza yakın ve doğum sonrası dönemlerde düzensiz sikluslar nedeni ile bu yönteme güvenilmez.

2.Geri çekme yöntemi: Halk arasında bu yönteme dışarı boşalma ve dikkatli olma gibi isimlerde verilir.Yöntemin başarısı çiftin motivasyonuna bağlıdır.

3.Vaginal yıkama: Pek çok kadın vajina duvarındaki spermleri atmak için ilişkiden hemen sonra vajinayı suyla yıkar ve gebeliğin önleneceğine inanır. Bu yöntem tamamen etkisizdir.

Modern aile planlaması yöntemleri:

1.Bariyer yöntemler (Kondom, Diyafram, Spermisitler )
2.Hormonal yöntemler(Doğum kontrol hapları, Enjeksiyonlar, Deri altı implantları)
3.Rahim içi araçlar

1.Bariyer yöntemler:

Kondom: Cinsel ilişki esnasında penise takılan bir kılıftır. Erkeğin sperminin vajene girmesini engeller. Pahalı değildir ve kolay temin edilebilir. AIDS gibi cinsel yolla bulaşan hastalıklara karşı koruyucu etkisi vardır.

Diyafram: Cinsel ilişkiden önce vajene yerleştirilir. Kenarları bükülebilen kubbe şeklinde bir araçtır. Diğer yöntemleri kullanamayanlar tarafından tercih edilebilir.

Spermisitler: Spermleri etkisiz hale getiren vajene yerleştirilen kimyasal maddelerdir.

2.Hormonal yöntemler:

Doğum kontrol hapları: Her gün sabit miktarda kadınlık hormonlarının dolaşıma girmesini sağlarlar. Böylece yumurtanın uyarılması engellenir ve yumurtlama baskılanır. Her gün düzenli olarak almayı gerektirir. Hap alımı unutulduğunda istenmeyen etkiler gelişebilir.

Enjeksiyonlar: Aylık ve üç aylık iğneler şeklindedir. Enjeksiyon yöntemini kullanım kolaylığı nedeniyle son yıllarda tercih nedeni olmuştur.

Deri altı implantları: Üç santim boyutunda kolun iç yüzüne cilt altına yerleştirilen silikon kapsülden oluşan korunma yöntemidir. Eğitim görmüş sağlık personeli tarafından poliklinik şartlarında uygulanır. Süresi dolan implantın çıkarılması takılması gibi eğitim görmüş personel tarafından yapılmalıdır. Kapsüller deri altına yerleştirildikten sonra düzenli olarak hormon salgılar. Kadından kadına farklılık gösterecek şekilde adet değişiklikleri olabilir.

3.Rahim içi araçlar:
İnsan vücuduna zarar vermeyen, rahim içine yerleştirilen küçük bükülebilir araçlardır. Etkinliğini artırmak için içine bakır tel sarılı yada hormon emdirilmiş tipleri vardır. Gebelikten koruyucu etkileri yüksektir. Güvenli ve kullanılışlıdır. Uygulama ve çıkarma işlemi eğitimli personel gerektirir.

Evlilikte Cinsel Yaşam ve İlk Cinsel İlişki

Evlilik, kadının ve erkeğin beraber yaşamak üzere karşılıklı anlaşma ile oluşturdukları sosyal bir kurumdur. Bu kurum sevgiyi, saygıyı, cinselliği, mutluluğu ve üzüntüyü dahi paylaşmayı içerir...

Evlilik kadının ve erkeğin sahip olduğu temel haklardan bir tanesidir. Evliliğin toplum tarafından kabul görmesi içinde yasalar çerçevesinde onaylanması gerekir. Gelenek ve göreneklerde evliliğin oluşmasını ve yapısını etkilemektedir.

Kadının ve erkeğin sosyal yaşamdaki rolleri daha doğar doğmaz yetiştirilme tarzları ile başlar. Bu roller toplumsal ve kültürel farklara göre bazı değişikliklere uğrasalar da temelde aynı esaslardadırlar. Kadının yapısı itibarı ile daha duygusal olması kolay incinip kolay sevinmesi hormonları ile ilgili olup bu onun annelik yapabilmesi için gereklidir. Kadın adet gördüğü zaman veya gebe kaldığı zaman veya doğum yaptıktan sonra fiziksel olarak eskisine nazaran daha güçsüz düşer. Bunun sonucunda da erkek koruyucu ve kollayıcı olmak zorundadır.

Kadın ve erkek ilişkisindeki en önemli şey kadını kadın ,erkeği erkek olarak kabul etmek ve karşı tarafın istek ve arzularına saygı duymaktır. Çünkü daha evvelde söylediğimiz gibi daha bebeklikten itibaren farklı yetiştirilir ve farklı hissetmeye başlarız. Bir kadının bir erkeğin nasıl düşündüğünü veya bir erkeğin bir kadının niçin farklı davrandığını anlamasına imkan yoktur.

Çünkü farklı hormonlar etkisi altında olunca karşı cinsin bilemediği ve anlayamadığı duygular gelişir. Mesela kadınlar erkeklerin niçin seks isteklerini kontrol edemediklerini ve devamlı seks istediklerini (daha doğrusu duygusuzca seks yapabilmelerini)pek anlayamazlar. Kısaca açıklayacak olursak erkeklerde devamlı sperm ( meni ) üretimi vardır ve bunun depolandığı kesenin kapasitesi eğer hiç boşalma olmazsa yaklaşık dördüncü günden sonra dolar ve sanki idrar torbanız dolduğunda nasıl işeme arzusu duyuyorsanız ve bu ilerledikçe rahatsızlık yaratıyorsa, erkekte eğer boşalmadığı süre dört gün veya daha fazla olursa devamlı kontrolsüzce seks arzusu duyacak sonuçta belki de saldırganlaşacak ve hatta istenmeyen olaylarla karşılaşılacaktır.

Bazen ise doğanın bir savunma sistemi olarak ilişki kuramayan veya masturbasyon yapamayan erkek uykusunda boşalacaktır. Bu gerçeği göz önüne alarak hanımlarımızın eşlerine olan yaklaşımlarına daha iyi değerlendirmelerini istiyoruz ve aralarında olabilecek bazı problemleri cinsellikten uzak durarak onları istedikleri şekilde yönlendirebileceklerini düşünürlerse en yanlış şeyi yapmış olacaklardır.

Erkeklerde kadınları oldukları gibi kabul etmeli ,onların yaşam tarzlarına ve duygusallıklarına saygı göstermelidirler, çünkü bu kadının doğasının bir gereğidir ve duygusal olmayan bir kadın ne erkeğini mutlu edebilir ne de iyi bir anne olabilir.

O zaman karşılıklı sevgi ve saygı ,birbirinin isteklerini anlama ve destekleme evliliğin temel şartlarındadır. Farklı iki cinsin arasındaki diğer insanlardan farklı olan iletişim cinselliktir ve özel olmalıdır.



Evlilikte iki farklı cins arasında geliştiği için en önemli iletişim aracı, paylaşım cinselliktir. Uyumlu bir cinsellik her iki tarafında olaylara bakış açısını yumuşatacak ve töleransın artmasına sebep olacaktır. Cinsellik eşler arasında bir iletişim biçimi olup birbirlerine karşı olan duygularının sözle ve bedenle ifadesidir. Birçok kişi için özellikle kadınlar için evlilik cinselliğin başlangıcıdır. Kişiler o güne kadar toplumdaki cinsiyet rollerini öğrenmişlerdir. Ama bu konuda konuşmak değer yargıları ve ön yargılar tarafından zorlaştırılmıştır. Birbirleri ile konuşmaktan kaygı ve isteklerini dile getirmekte güçlük çekerler. Bunu yok etmek içinde sevgi ,saygı ve anlayışla birbirlerini anlamaya çalışmalıdırlar. Evlilikte sağlıklı bir cinsel yaşantı için kadının ve erkeğin kendi vücudunu ve eşinin vücudunu tanımaya çalışması gerekir.

Karşı tarafın nelerden çekindiğini ve ya nelerden hoşlandığını dikkate almak,rahatsız olduğu şeyleri yapmamak veya bunun kötü bir şey olmadığını izah etmek çok önemlidir. Kadın için cinsellikte en önemli şey kendini güvende hissetmektir hele hele yıllarca bir tabu olarak büyütülmüş olan ilk gece,ilk cinsel ilişki korkusu ve o gece yaşayacakları kadının ilerdeki bütün cinsel hayatını etkiliyebilir. Kadın kendini güvende hissederse, sevildiğini ve sayıldığını hissederse ancak cinsel istek duymaya başlar .

İlk ilişki sırasında her iki tarafta birbirlerinin bedenlerini yeni tanıyacaklarından ve nasıl tepki vereceklerini bilmediklerinden yumuşak ve anlayış ile yaklaşılmalıdır. Özellikle bekaretini kaybedecek olan hanımlarımız için eşlerinin çok anlayışla yaklaşmaları önemlidir, çünkü kadın o güne kadar hiç bilmediği bir duyguyu yaşayacaktır ve belki de canının çok yanacağını düşünmektedir ama biz erkekler olarak eşimize gerekli güveni verebilirsek, yavaş hareket edeceğimize onun canını acıtmayacağımıza rahatsız olduğu yerde veya acı duyduğu yerde duracağımıza inandırırsak, kadında şüphe ve tereddütlerini atacak ,ilişkiye hazır hale gelecektir. Kadın sevgiyle ve güvenle cinselliği hissedeceği için cinsel ilişkiye girmeden önce ne kadar uzun süre bir yaklaşım yaşanırsa yani ön sevişme yaşanırsa bu kadını o kadar rahat hale getirecektir. İlk ilişkide yaşayabileceklerinizi anlatmadan önce isterseniz bekaret – kızlık zarı ( hymen ) nedir kısaca açıklayalım.

Kızlık zarı, vajina ( hazne ) girişinde kadınlarımızın adet görünceye kadar ve de cinsel hayatları başlayıncaya kadar vajeni dışardan gelebilecek mikroplardan ve hastalıklardan korumak üzere doğal olarak oluşmuş bir yapıdır. Çok çeşitli tipleri vardır. Bazı kadınlarımızda hiç olmayabilir, bazılarında yarım olabilir , bazılarında ise halk arasında elastik zar olarak isimlendirilen ve ancak doğumda yırtılabilen türdendir. Elastik zar esasında ortasındaki deliği cinsel ilişkiye mani olmayacak büyüklükte olan bu nedenlede kanamaya neden olmayan zardır.

Zarın kalınlığı da çok değişken olup, bazı hanımlarımızda çok ince yapıda ve erkeğin en ufak hareketi ile yırtılabilen yapıdadır. Bazıları ise daha kalındır ve zor yırtılır. Zor yırtılan zarlarda kanama miktarı fazlaca olabilir ,eğer panik yaratacak veya bedensel rahatsızlık yaratacak boyuttaysalar hemen bir kadın doğum uzmanına başvurularak , kanama durdurtulmalıdır. Bazıları ise ilişkide yırtılmayacak kadar kalın olup bunlar ancak bir hekim tarafından uyuşturularak,acıvermeden açılmaktadır.



İlk Gece Hissedilenler ve Yaşanan Sorunlar

Kadın hiç yaşamadığı bir duyguyu yaşayacağı için heyecan duymakta ve aynı zamanda korkmaktadır .Erkek ise belki ilk beraberliğini yaşayacak veya hayatını birleştireceği kadınla ilk deneyimi olacaktır. Bu yüzden onda da başarılı olma duygusu ve korkusu hakimdir. Kızlık zarının yırtılması abartıldığı gibi acı veren bir olay değildir. İlk ilişki sırasında kadın belki bir iğne batması ve ya sinek ısırığı tarzında bir acı duyabilir ve ya duymayabilir ve az miktarda pembemsi bir kanaması olabilir,daha sonra ise daha evvel bilmediği bir dolgunluk ve bası hissi duyacak zaman ilerledikçe ve güven arttıkça bu dolgunluk hissi zevke dönüşecektir.

İlişkinin ilk ayında her ilişkide belki başlangıçta çok hafif bir sızlama veya rahatsızlık duyulacak ama bu kısa sürede kaybolacaktır. Cinsel hayatınızı daha kolaylaştırmak ve vajendeki dolgunluk hissine alışabilmek için ilk hafta belirli aralıklarla beş - on dakika vajeninize bir tampon koyabilirsiniz. Bu hem kızlık zarındaki hem de vajen deki genişlemeye alışmanızı sağlayacak, rahatsızlık duymanızı engelleyecektir.

Kızlık zarının bozulmasından sonra kadınlarımızın ilk gece yaşadığı sıkıntıların ikinciside vajinismus dediğimiz vajen çevresini saran kasların spazmı sonucu cinsel ilişkinin imkansız yada çok ağrılı hale gelmesidir. Bu sıklıkla baskılayıcı cinsel yetiştirme sonucu yani aile ve sosyal çevre olarak cinselliğin kötü, yanlış bir şey olduğuna inanılarak yetiştirilen veya çok acı duyacaklarına inanan kadınların cinsel ilişki yaşayacakları sırada bilinçaltının koruma dürtüsü ile vajen girişindeki kasları kasması sonucu oluşur. Yapılması gereken sakinleşmek, belki belli bir süre ilişki denemesine ara vermek veya birkaç gün ertelemektir. Bu arada kadını rahatlatmak ona yaşanacakların evli çiftler arasında hak olduğunu, ayıp olmadığını ve ona zarar vermeyeceğini anlatmaktır. Eğer tekrar denememizde gene aynı sorunla karşılaşıyorsak yapmamız gereken şey profesyonel yardım almak yani bir hekime başvurmaktır. Hekiminiz sizin hem bedensel hem psikolojik olarak rahatlamanızı sağlayacaktır.

Cinsel ilişki sırasında kadını tedirgin eden olaylardan bir tanesi de gebe kalma korkusudur. Çocuk sahibi olmak istenmediği bir sırada gebe kalmak, bunun sorumluluğu veya kürtaj olmanın korku ve baskısı kadını cinsellikten uzaklaştıracak ve soğutacaktır. Evlenmek üzere olan çiftler hemen çocuk sahibi olmak istemiyorlarsa ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korunmalıdırlar. Korunmak için bazı yöntemlere evlenmeden önce başlanılmalıdır. Gebeliği önleyici haplar doktor kontrolünde alınmalıdır. Uygun zamanda başlandığında ilk cinsel ilişkiden itibaren gebelikten korurlar . İlk cinsel ilişkide gebelikten korunmak için kondom –prezervatif kullanılması da önerilebilirse de uygulamada pek rahat olmadığı görülmektedir.




Sağlıklı Cinsel Yaşam Için Neler Yapmalıyız ?

İdeal olanı cinsel hayatınız başlamadan önce bir hekime muayene olmak ,cinsel ilişkiye engel bir halinizin bulunup bulunmadığı veya cinsel ilişkide size rahatsızlık yaratabilecek bir sorununuz olup olmadığını öğrenmektir . Ayrıca ilk cinsel deneyiminiz için hekiminizden uyarı ve öneriler almak hem sağlık bir cinsel başlangıç yapmanızı hem de bundan sonraki cinsel hayatınızı mutlu sürdürmenizi sağlayacaktır. Hekiminizden size uygun gebelikten korunma yöntemini istemeniz ve uygulamanızda gebe kalma korkunuzu ortadan kaldıracaktır.

Düzenli hekim kontrolünde olmak yaşam kalitenizi arttıracak ve sağlıklı bir cinsel hayat sürmenizi sağlayacaktır. Bundan dolayı şikayetiniz olsun olmasın her altı ayda bir doktor kontrolünden geçmeyi ihmal etmeyiniz.

Sağlıklı kadın = mutlu kadın

Ergenlik dönemi kız ve erkeklerde ne şekilde yaşanır?

Çocukluktan olgunluk çağına geçiş dönemi hakkında merak ettikleriniz...

Ergenlik, büyüme çağı değildir, büyüme çağının sadece bir parçasıdır ve çocuğun cinsel olgunluğa geçişinin göstergesidir. Büyüme, ergenlik dönemi sona erdikten sonra da uzun bir süre devam eder. İnsanlarda cinsel olgunluk, genel fiziksel ve düşünsel olgunluktan çok önce kazanılmaktadır. Üstelik, ergenlik yaşı da gittikçe küçülmektedir; öyle ki, çeşitli ülkelerde bir çok ilkokul öğretmeni, ilk kez son on yıl içinde adet gören kız öğrenciler için belli kolaylıklar sağlamak zorunda kaldıklarını bildirmişlerdir.

Kızlar ilk adet kanamalarını çok yoğun ve çarpıcı bir deney olarak yaşadıkları için, kadınların ergenlik dönemine giriş tarihleri hakkında daha kesin bilgiler vardır; erkeklerin ergenlikleri biraz daha belirsiz bir dönemde başlar. Günümüzde kızlarda ortalama ergenlik yaşı onüçtür.

Daha sıcak ülkelerde, evliliklerin erken yaşta olmasının yarattığı aksi izlenime rağmen, kızlarda ortalama ergenlik yaşı 13,5 - 14 civarındadır. İlk adet yaşının düşmesine yol açan etkenler çeşitlidir. İlk adeti geciktiren kötü beslenme ve çocuk hastalıklarının gelişmiş ülkelerde giderilmesi, bu etkenlerden biridir. Ancak en önemli etkenin toplumsal ve psikolojik dönüşümler olduğu kesindir:

Cinsellik üzerindeki baskının hafiflemesi, gençlerin cinsel kimliklerini daha erken yaşta ortaya koymalarına olanak verilmesi, kızların cinsel potansiyellerinin daha hızlı biçimde gerçekleşmesine yol açmaktadır. Bununla birlikte, adet yaşındaki bu küçülmenin tamamıyla yeni bir durum olmadığı, ilkel toplumlardaki duruma bir geri dönüş olduğu da ileri sürülmektedir. Bu görüşün sahiplerine göre, herhangi bir cinsel baskının olmadığı ve insanların daha doğal koşullarda yaşadığı geçmiş toplumlarda ilk adet yaşı bugünkünden ve yakın geçmiştekinden daha küçüktü.

İlk adetin kesin ve belirli bir tarihi olmasına karşılık, kadın ergenliğinin diğer belirtileri için aynı şey geçerli değildir. Yaklaşan ergenliğin ilk belirtisi, dokuz ile onbir yaşları arasında meydana gelen göğüslerdeki şişmedir. Ancak göğüsler bundan sonra 7-9 yıl daha büyüme ve olgunlaşmaya devam edeceklerdir. Göğüs uçlarının koyu renk alması ise ortalama 12-13 yaşlarında olur.

Cinsel organ kıllanması ise ortalama 11 yaşında başlar ve 14 yaşına kadar devam eder; ancak bundan daha erken başladığı ve daha geç tamamlandığı da olur. Koltuk altı kılları ise bir-iki yıl daha geç çıkar. Kız çocuğun boyunun hızla uzamaya başlaması da 9-10 yaşlarında olur; bu ilk adetin yaklaştığının da işaretidir. En hızlı boy atma çağı olan 12-14 yaşları aynı zamanda ilk adetin geldiği dönemdir.

Kızlarda hem ergenlik hem de hızlı boy atma erkeklerden önce başlar. Bu yüzden 11-14 yaşındaki kızlar genellikle kendi yaşlarındaki erkeklerden daha uzun ve daha ağır olurlar. Erkeklerde hızlı boy uzaması hem daha geç başlar hem de daha geç biter. Kızların fıziksel gelişimi en geç 20 yaşında biter; hatta Doğu ülkelerinde kızlarda büyümenin üst yaş sınırı l6-17'ye iner. Oysa erkeklerin fıziksel gelişimi ve boylanmaları 23-25 yaşlarına kadar sürebilir.

Erkeklerin de ergenlik belirtilerinin ortaya çıkış tarihleri kızlarınki kadar değişken ve belirsizdir. Onüç yaşında cinsel bakımdan olgunlaşmış erkek çocuklar olabildiği gibi, onbeş yaşına geldiği halde hala cinsel çocukluktan çıkamamış olanlar da vardır. Erkek çocuklar arasında bu tür farklılıklar, kızlarda olduğundan çok daha fazla eksiklik ve aşağılık duygularına yol açmaktadır. Penisin büyümesi ortalama 13 yaşında başlar ve iki yıl kadar sürer; ama 11 yaşında başlayıp 13'te bitebildiği gibi, 14'te başlayıp 17'de de sona erebiir. Başka bir deyişle aynı yaşlardaki erkek çocuklar arasında, bazıları büyümeye başlamadan"erkekleşmiş" olanlar bulunabilir.

Genellikle erkek ergenliğinin ilk işareti, erbezlerindeki büyümenin birden bire hızlanmasıdır. Erbezleri ortalama 11 yaşında büyümeye başlayıp 16'da en gelişmiş durumlarına ulaşırlar. Cinsel organ bölgesindeki kıllar da 10 ile 15 yaşları arasında çıkmaya başlar ve l4-18'de tamamlanır. Koltuk altı kılları da çoğu zaman bundan bir süre sonra belirir. Ama bunun tersi de olabilir.
On sekiz yaşındaki bir kız, ergenlikten önceki çocuksu sesi yitirmiştir; ama erkek çocuklardaki ses değişikliği çok daha belirgindir. Erkek çocuğun gırtlağı, penisin büyümesini tamamladığı sıralarda gelişmeye başlar. Genellikle ses değişimi derece derece gerçekleşir ve bir kaç yıla yayılır. Bu süre içinde çocuğun sesi çatlayabilir, kısılabilir. Çıkan ses ne kadar çirkin olursa olsun aslında yitirilen birşey yoktur. Sadece çocuk henüz büyüyen gırtlak üzerinde kas kontroluna alışamamıştır.

Kızlarınki kadar belirgin olmasa da erkek göğüsleri de ergenlik sırasında bir değişim geçirirler. Meme başı çevresindeki renkli halka bu sıralarda genişler ve koyulaşabilir. Erkek çocukların üçte birinde de bu halkanın altında kızlarınkine benzer ancak daha küçük bir doku oluşabilir. Ama bu genellikle gençlik çağlarında ortadan kalkar.

Ergenlik çağının önemli sorunlarından biri de cilt rahatsızlıklarıdır. Sivilce, ergenlik döneminin cinsel değişimine bağlı bir cilt hastalığıdır. Hadım edilmiş erkeklerde sivilce olmaması, ancak cinsel hormon takviyesi yapıldığında sivilce çıkması ve hormonun kesilmesiyle sivilcelerin de ortadan kalkması bunun kanıtıdır. Çoğu insanda sivilceler ergenliğin diğer belirtileri tamamlandıktan sonra da sürüp gider ve ancak ilk gençlik çağının tamamlanmasıyla ortadan kalkar. Bu o kadar yaygın bir sorundur ki, bir hastalık değil, normal bir gelişim olarak görülmesi daha doğru olacaktır.

Erkek ergenliği 10-12 yaşlarında erbezlerinin büyümesiyle başlar ama bu erbezleri 14-16 yaşlarına kadar olgun sperm üretemezler. Ama bu, bu yaşlardaki çocuğun bir tür orgazm yaşamasını engellemez. Gerçekte, orgazm 6 ile 10 yaşları arasındaki "Cinsel Durgunluk" dönemi dışında, her zaman yaşanabilir.

Design | Elque 2007